H.'ye hayret elverdi.
Sanki bir balıkçı mütevazı sandalıyla denize açılmış, istediği akşam evine dönmek. Ama öyle işler gelmiş ki başına, beşik gibi sallanmış dalgalar arasında, çıkmış batmış, sandal parçalanmış kara artık görünmez olmuş, ne yapsın? Tutunduğu tahta parçası üzerinde geçen birkaç on saatten sonra eminim ki normalin artık bu olduğuna kanaat getirmiştir.
Issız bir adaya düşmek gibi uzun süreli yalnız kalan insanların en çok konuşmayı özlediğini duymuştum. Konuşacağım kimse olsa keşke diyorlarmış.
Denizin ortasındaki balıkçı da, normale tekrar kavuşmak umuduyla ya da başka herhangi bir şeyin umuduyla:
باشد كه باز بينم ديدار آشينا را
(حافظ)
(Su alan bir geminin içindeyiz, ey rüzgâr yeniden es
Ola ki sevgilinin gözlerini bir daha görürüm)
diyordur belki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder